
Yer:Tokyo Tarih:15 Kasım 2007 "Rakı şişesinde balık olsam" demek yetmiyor... Asyalılar yapmıs ama küçük bir farkla; şarap versiyonu ile...
Soltanto una cosa rende impossibile un sogno: la paura di fallire
Aslında ne olduysa 2005 Haziran'ından sonra oldu...Adriano Leite Ribeiro...2002-2005 arası Serie A'nın tozunu attırdı sonra film koptu...Düşüşe gecmesinde dönem dönem futbolu düşünmesinden cok baska eylemlerle ugrasmasının etkisi oldu şüphesiz...Gazetelerde boy boy alem fotografları da cabası...Mancini'nin gözünden bir düştü bir daha da dogrultamadı belini garibim...Dün gazetede ön sayfadan verilmişti haberi Brezilya'ya rehabilitasyon için gittiği bildirilmiş ve yeni yıla kadarda yeşil sahalara dönmeyecekmiş...Dönüncede İtalya'yı değil İngiltere'yi tercih edeceği yazıyor...Muhtemelen West Ham olarak görüyorum gideceği klübü...Sampiyonlar Ligi kadrosuna dahil edilmemek,ligde golünü atsa bile macın üçte ikisini görmeden oyundan alınmak zor olsa gerek..Ne kadar eski performansından uzak da olsa bir yıldıza yapılabilecek agır tutumlar,hemde önünde futbola verebileceği yılları varken...Önemli olan Adriano gibi bir değeri futbola küstürmemek...Yoksa Sampiyonlar Liginde bulunan takımların yüzde 70inde gözü kapalı ilk 11 cıkar ...Hangi teknik adam istemezki karsı defansı adıyla korkutacak bir forveti olsun?Hemde futbola aç iken...

2005 yılından beri Guney Amerika'nın Uefa'sı niyetine düzenlenen Copa Sudamericana'da River Plate sezonu boş gecmemek adına kupayı hedefliyordu hatta gecen lig macında önemli oyuncularını bu mac için kenarda tutmustu, ama mutlu sona ulasamayacak...Dün gece Arsenal de Sarandi,bir baska Arjantin takımı deplasmanda gol atmadan turu atlama dersi verdi adeta...River Plate mucizevi Botafogo ve Sporting maclarından sonra 3. kere zıplayamadı...Arsenal cephesinde ise durum daha değişik ceyrek ve yarı final maclarından 3ü 0-0 bitmesine ragmen finale adını yazdırmayı basardılar...Kaleci Mario Cuenca kurtardıgı penaltılarla Portekizli Ricardo'yu akıllara getirmedi degil dogrusu...Finalde Meksika-Arjantin kapısması var...
Ün,şan,şöhret ne yazikki her zaman yüze gülmüyor,madalyonun diger tarafı cok farklı olsa gerek...Özellikle Guney Amerika'lı futbolcuların kabusudur ülkelerindeki kacırılma olayları...Ailelerinden birine zarar gelmesi için Avrupa'da yıldız olmalarına gerek yoktur, hatrı sayılır miktarda paralar almalarına da...Onlar için Avrupa'da oynamanız yeterli...Gecmişte cok örneğine raslandı ileride yine bu tip problemler cıkacaktır...Son meydana gelen kacırma olayında Birmingham'lı Wilson Palasio Miami'de milli takım kampında bulunurken,Honduras'ta bulunan ailesinden gelecek haberi bekliyordu ...Kardeşi fidyeciler tarafından alıkonulmuştu ve Palacio için kabus dolu günler sürerken serbest bırakıldığı bildirildi...Fidye verildimi verilmedimi,verildiyse ne kadar fidye verildi olayı kim yaptı bilinmiyor ancak Honduraslı ünlü oynamanın olumsuz bedelini fazlasıyla yaşadı kuskusuz...Robinho gibi,Grafite gibi...Ortalama 2 günde 1 kişinin kacırıldığı Güney Amerika ülkelerinde maddi olarak kalbur üstüyseniz eger diken üstünde olmaya alışmanız gerek...
















Cumartesi aksamı Palermo'yu ipten alan isimdi Giovanni Tedesco Napoli karsısında..Olası bir maglubiyet halinde atesin ortasına düşecek olan takımını geriye düştüğü macta galibiyete tasıdı...Dogustan Palermolu aslında ,her ne kadar fiziği yüzünden kariyerinin henuz baslangıcında Palermo'da istenmese de dönüp dolastıgı yer basarılı kariyeri sonunda Palermo oldu...Toure kardeslerin İtalya versiyonu Tedesco ailesi;Reggina ve Perugia'da da birer subeleri var,kardesleri...Kale arkasında bekleyen ise Tedesco ailesinin 2. kusagından,oglu;Palermo altyapısında...Gol sevincini ogluna kosarak yasıyor...Daha gurur verici ne olabilir ki?
